Geçtiğimiz günlerde Agos gazetesi Clark Üniversitesinde Tarih Profesörü olarak görev yapan Ermeni yalısı Taner Akçam’ın bir araştırmasını yayınladı. Taner Akçam söz konusu araştırmasında Dersim(Tunceli) isyanı döneminden önemli bir evraka, dönemin Dahiliye Vekili Şükrü Kaya'nın komutan Abdullah Alpdoğan'a gönderdiği bir mektuba ulaştığını iddia etti. Akçam’ın iddiasına göre, zehirli gaz emri dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ve Başbakanı İsmet İnönü'den gelmiş. Kaya mektubunda ayrıca "Bütün o şakileri mağaralara göm, göm ki bir daha canlanmasınlar" diyor. Akçam yazısında zehirli gaz tedarikine dair başka evraklar da paylaşmış.
Faktyoxla Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak okurlarımız için Agos gazetesinde yayınlanan Taner Akçam’ın bu iddiasının ne kadar doğru olup olmadığını araştırdık.
Araştırmalarımız zamanı, bu haberin ‘’Agos’’ gazetesiyle beraber aynı zamanda Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu’nun resmi internet sitesinde, Kürdistan Dernekler Birliği’ne yakınlığıyla bilinen rojawelat.me internet sitesinde, yine Avrupa üzerinden yayın yapan sol marjinal haber sitelerinden demokrathaber.org sitesinde yayınlandığını belirledik.
Taner Akçam hakkında uzun uzun konuşmağa gerek yok, zaten onu bilen biliyor. Asıl önemli olan durumsa Taner Akçam’ın kaynak aldığı kişilerdir. Yani, Dersim gazetesinde Hüsnü Gürbey ve Mahsuni Gül imzalı yazıda, bazı belgelerin Hasan Saltık arşivinden alındığı da belirten Taner Akçam yine bayat iddialarla karşımıza çıkıyor.
Taner Akçamın sözünü ettiği kişilerden birisi – Hüsnü Gürbey ‘‘İlkokul çağına kadar, köyde, anne ve ninelerden, Ermeni tehciri (Tartala Fılan) ile Dersim Jenosidi (Tartala Dêsîmîyan) hikâyelerini dinleyerek büyüdüm.’’- diyor, diğer yazar Mahsuni Gül ise ‘‘Başkanlık Cumhuriyet Arşivi’nde yer alan bir belgeye göre 10. 07. 1934 tarihinde düzenlenen bir kararnameyle Sivaslı Karabet Tapikyan’ın kaleme aldığı “Küçük Ermenistan ve Onun Payitahtı Olan Sivas- “Tehcirde Sivas’tan Halebe Kadar Gördüklerimiz- Ermeni Çocuklarına Hatıra” adlı kitabın yurda sokulmamasına karar verilmiştir.’’ – diyen sözde bir araştırmacıdır.
Yazıda bahsi geçen Hasan Saltık’ınsa “Sarı Gelin” türküsünün Ermenice versiyonunu yayınlamaktan gurur duyan, Kızıl Soros Osman Kavalayla beraber sözde Ermeni Soykırımı’nın 100 yıldönümünde Ermeni müzisyenlerini Türkiye’ye davet edip konser düzenleyen birisi olduğunu hatırlatacak olursak, Taner Akçam’ın neden kendisini kaynak gösterdiğini söylememize gerek yoktur diye düşünüyoruz.
Bu iddiayı yıllar önce ilk olarak, Nuri Dersimi, “İntikam! İntikam! İntikam! (…) Kürdistan denen ana yurdun kurtuluşu için intikam!” diye haykırdığı “Kürdistan Tarihinde Dersim” adlı propaganda kitabında ortaya attı.( kaynak) Daha sonra, harekat sırasında Ankara'da olan, ancak yıllar sonra anılarında harekatı görmüş gibi anlatan İhsan Sabri Çağlayangil, siyaseten “CHP'yi lekelemek için” bu zehirli gaz iddiasını tekrarladı. 2011-2014 arasında birçok gazete bu iddiayı dile getirdi. Alman ARD kanalından önce -son olarak- Mayıs/Haziran 2019'da Dersim Gazetesi'nde “Zehirli Gaz Belgelerini Açıklıyoruz!” başlığıyla zehirli gaz iddiası dillendirildi. Manşetten verilen belgede, Türkiye'nin Almanya'dan gaz, ABD'den uçak istemesi, bunların alınıp Dersim'de kullanıldığı biçiminde çarpıtılarak yorumlandı. Oysaki o belgede, istenen gazın alındığına ve Dersim'de kullanıldığına ilişkin hiçbir ifade yok.
İddiaların yalan olduğunu söyleyen Tarihçi Sinan Meydan, '2. Dünya Savaşı’nın sonrasına kadar Türkiye’de kimyasal gaz olmadığını' öne sürdü. Tarihçi Yazar Sinan Meydan, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada programda yer alan söz konusu iddialara şöyle cevap verdi: Gösterdikleri belgeler yeni değil, hepsini biliyoruz zaten. O belgelerde İkinci Dünya Savaşı öncesi Türkiye, Almanya’dan ve İngiltere’den gaz istemiş. Çünkü Avrupa’da birçok ülkede gaz var. Türkiye’de savaş öncesi buna sahip olmak istiyor. Ancak Almanya ve İngiltere Türkiye’ye gaz vermiyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasına kadar Türkiye’de kimyasal gaz yok.
“Almanlar bu konuda hep yapılan bir algı yöntemine başvurmuş; 'Türkiye gaz istedi demek ki Dersim’de Kürtleri zehirledi' özdeşliği kurmuş” diyen Meydan sözlerini şöyle devam ettirdi:
Gaz istendi ancak bunun nedeni birilerini zehirlemek değil, İkinci Dünya Savaşı öncesi düşmanın sahip olduğu silaha sahip olma isteği. İkincisi istenen gazın Türkiye’ye geldiğine ilişkin hiçbir belge yok. Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı öncesi düşmanın silahına sahip olma isteğiyle, Avrupa’dan gaz istediğini gösteren belgeleri kullanıp, 'demek ki Dersim’de Kürtleri zehirlediler' sonucuna varmışlar. Bu baştan aşağıya algı yönetimi. Gerçek dışı bir yakıştırma. Görülen o ki Almanlar çirkin soykırım tarihlerine ortak arıyorlar.
Meydan ayrıca bu iddialara 2013 yılında yayınladığı El-Cevap kitabında da cevap verdiğini belirtti.
Sonuç olarak
-Agos gazetesinin yayınladığı, peşinden diğer PKK’ya yakın marjinel yayınlarda servis edilen Taner Akçam’ın bulduğunu iddia ettiği belgelerin hepsi eskiden yayınlanmış belgeler,
-Bu belgelerin çarpıtılmasıysa açık ve net ortadadır,
-Tunceli’de(sözde ismi Dersim) yaşandığı söylenen soykırım ve soykırım yapılmasıyla ilgili emrin Atatürk ve İnönü tarafından verilmesi iddiaları asılsız olmakla beraber, hiçbir belgeye dayanmamaktadır.