Ermenistan ve Türkiye milli takımları arasında Cumartesi günü Erivan'da oynanan 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ön eleme maçı, Türk takımının 2-1 galibiyetiyle sona erdi.

Maç sırasında tribünlerdeki Ermeni taraftarları İstiklal Marşı’nı yuhalarken, sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti'nin bayrakları ve birkaç milliyetçi pankart kaldırdıkları da gözden kaçmadı. Bunların arasında özellikle NEMESİS sloganı yer aldı. 

Faktyoxla Lab. (Teyit Laboratuvarı) olarak okurlarımız için maçta açılan Nemesis sloganının ne anlama geldiğini araştırdık.

Öncelikle, “Nemesis” kelimesinin, Yunan mitolojisinde intikam tanrıçası olarak bilinmekte olduğunu belirtmemiz gererkiyor. Ermeniler bundan yola çıkarak, Osmanlı Devleti'nin son dönemlerinde Nemesis operasyonunu hayata geçirmişlerdir. Türk toplumuna, kültürüne, anlayışına hatta “Türk” kelimesine kin ve nefret ile büyüyen Nemesis Operasyonu'nun fikir babası, Osmanlı vatandaşı Elazığ doğumlu, Ermeni terörist elebaşı Şahan Natali (Hagop der Hagopyan) idi.( kaynak) Natali, saldırı planını Taşnaksutyun Partisinin 9. Kurultayında sundu. 650 kişilik bir liste oluşturuldu, bu listedeki insanların hepsine planlı suikast düzenlemek amacı ile Nemesis Operasyonu başlatıldı.( kaynak)

Suikast timi kuruldu ve başına Grigor Merjanov getirildi. Şahan Natali’nin öncelikli hedefi Dahiliye Nazırlığı görevinde bulunmuş olan Talat Paşa’ydı. Talat Paşa için Natali’nin de yakından tanıdığı Soğomon Tehliryan seçildi. Tehliryan, 15 Mart 1921’de Talat Paşa’nın Berlin’de ikamet ettiği evin yakınlarında Paşa’yı silahla vurarak öldürdü, ardından da polise teslim oldu. Yargılamaların ardından akıl sağlığının yerinde olmadığı gerekçesiyle beraatine karar verildi.

Tarihi kaynaklardan operasyon kapsamında öldürülen kişilerin Azerbaycan’ın ilk başbakanı Fatali Han Hayoski, Talat Paşa, Azerbaycanlı siyasetçi Behbud Han Cavanşir, Said Halim Paşa, Bahaeddin Şakir, Eski Trabzon Valisi Cemal Azmi ve Cemal Paşa olduğunu öğreniyoruz.( kaynak)

Ayrıca, Nemesis operasyonları sırasında Osmanlı ve Azerbaycan’ın önde gelen yöneticilerine ek olarak Vahe İhsan, Mıkırtıç Harutunyan, Hemayak Aramyantz gibi Ermenilerin de işbirlikçilik suçuyla öldürüldüğü de bilinen gerçekler arasındadır.

Aslında, operasyonun uluslararası oluşu, tetikçilerin “akli denge” sorunuyla serbest bırakılması ve rahat bir şekilde ülke değiştirmeleri akıllara bazı soru işaretlerini getirmektedir. Alman ve İngilizlerin katillerin yargılanması konusundaki rahat tavırları, Cemal ve Enver Paşaların öldürülmesinde Bolşevik rolleri ve kara listede yer alan ancak yakalanamayan Doktor Nazım ve İsmail Canbolat gibi kişilerin 1926 İzmir Suikastı Davası’nda Türkiye tarafından idam edilmesi gibi konular meselenin daha da karmaşık hale gelmesini sağlıyor.

Aynı süreç içerisinde Ermenistan’da Bolşeviklere karşı sert mücadelelere giren Taşnakların Batı’dan kesinlikle destek alamayışı ve ülkeden kovuluşu ise meselenin sadece Taşnak iradesinde olmadığını gösteriyor.

Ayrıca, araştırmalarımız zamanı Nemesis Operasyonunun temelini Rus nihilistlerinin “vicdan mahkemeleri”nden alan anlayıştan almakta olduğunu ve Ermeni milletinin sözde yokoluşuna sebep olan Türk veya Ermeni olan herkesin cezasını çekmesi konusunda irade gösterdiğini belirledik. Uzmanlar da Nemesis Operasyonu’nu tertip eden ve tetikçilik yapan kişilerin büyük çoğunluğun ilginç bir şekilde ABD başta olmak üzere Batılı ülkelere yerleştiğinin ve burada Ermeni diasporasının güçlü kurumlarını kurduklarının altını çiziyorlar.  Daha sonra Agaron Saçaklıyan’ın arşivinden çıkan belgelere baktığımız zaman da şunu görmemiz mümkün: Agaron Saçaklıyan Nemesis’in fikir babası Ermeni terörist elebaşı Şahan Natali (Hagop der Hagopyan)’ın genel yayın yönetmeni olduğu ‘‘Ayrenik’’ gazetesinde çalışsa bile, hiçkimse onun Nemesis operasyonunda görevli olduğunu bilmiyordu. Olay yalnız bir tesadüf neticesinde torunları tarafından vefat edince çatı katındaki eşyalarını incelerken bulunan gazete küpürleri ve o döneme ait resimlerle ortaya çıkmıştı.( kaynak)

2021 yılında Ermenistan uluslararası hukuku hiçe sayarak, Nemesis operasyonunda Türk ve Azerbaycan devlet adamlarını şehit eden katillerin adına, anıt yapma kararı aldı.

Erivan Yaşlılar Konseyi 14 Eylül 2021 tarihinde düzenlenen oturumda skandal bir karara imza attı. Toplantıda, Türkiye'nin önemli devlet adamları ve askerlerine yönelik suikastların düzenlendiği Nemesis Operasyonu’nun aktörleri olan Ermeni teröristler için anıt açılması kararlaştırıldı. Belediye Başkanı Danışmanı Kamo Areyan, anıtın yapılması önerisinin Türk devlet görevlilerine saldırı yapan Ermenilerin torunları tarafından yapıldığını belirtti.

Ermeni terör örgütü üyleri için yapılacak olan anıtın kararı, oturumda oy birliğiyle alında. Areyan, “Anıt, Aram Yerkanyan, Soghomon Tehliryan, Misak Torlakyan, Arshavir Shirakyan, Petros Ter-Poghosyan, Artaşes Gevorgyan ve Hakob Melkumov onuruna dikilecek.” açıklamasını yaptı.

Talat Paşa’nın katili Soghomon Tehliryan’dan, Bahattin Şakir ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin ilk Başbakanı Fetali Han Hoyski’nin katili Aram Yerkanyan’a, Sait Halim Paşa’nın katili Ashavir Shirakyan’a kadar bazı Türk ve Azerbaycan devlet adamınlarının katillerinin isimleri bu anıtta yer alacak.

Kamo Areyan, Aram Yerganyan'ın 19 Haziran 1920'de gerçekleştirdiği ilk eylemin üzerinden 101 yıl geçtiğini hatırlatarak anıtın dikilmesini savundu.( kaynak)

Bu durum aslında ilk kez yaşanmıyor. 2019 yılında da Ermeniler Ermenistan'ın Şirak vilayetinde, Talat Paşa’yı katleden Soğoman Teyliryan'ın heykeli dikmişlerdi. Heykelin ayağının altında Talat Paşa'nın kesik başı tasvir edilmişti. Ermeniler Talat Paşa ve Türklere hakaret ederek işledikleri uluslararası insanlık suçunu bir de tescillendirmektedirler.( kaynak)

Görüldüğü üzere,

- Ermenistan ve Türkiye milli takımları arasında Cumartesi günü Erivan'da oynanan 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası ön eleme maçında yaşananlar Ermenilerin asla akıllanmadığının en önemli kanıtıdır,

-Bu pankartın açılması aslında Ermenilerin Türkiye – Ermenistan arasındaki normalleşme sürecine hazır olmadıklarının göstergesidir,

-Aynı zamanda söz konusu pankartın açılması Ermenilerin terör eğilimli bir millet olmalarının göstergesidir.