Ukrayna krizi ile birlikte Rusya’ya uygulanan yeni yaptırım dalgasından Rus basını da payını aldı. Avrupa ülkelerinin Rus medya organlarına erişimi engellemesinin ardından Sputnik Türkiye de engellenen basın kuruluşları arasında yer aldı.

Sputnik’in konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı “tr.sputniknews.com internet sitesine hakkında kurum tarafından tesis edilen herhangi bir işlem olmadığını” belirtti.

Türkiye hakkında negatif algı oluşturmaya dönük haber dilini kullanan Sputnik Haber Ajansı’nın başındaki isim Trabzonn’dan göçetmiş Ermeni bir ailenin çocuğu Margarita Simonyan. Simonyan, 2005 yılında, henüz yirmi beş yaşındayken Russia Today’in başına getirilmiş yani bir anlamda “Putin’in sesi” olarak tercih edilmiş. Financial Times onu “Kremlin’in medya starı” ve “Batıya dönük propaganda faaliyetinin amigosu” olarak niteliyor. Peki, Simonyan’ın Türkiye ile alakası ne? Simonyan Krasnodar doğumlu olsa da kökleri Trabzon’a uzanıyor. Evet, o bildik soykırım hikâyelerinden biriyle daha karşı karşıyayız. Bakın, ne diyor Simonyan?

“Ailem, her yıl 24 Nisan günü 1915’te katledilen atalarımın hatıralarını anar. Ermenistan, atalarımın ülkesi. Kültürlerini, değerlerini, kendi kişisel varoluşlarını şekillendiren ülke. Milletim ve ailem büyük bir trajedi yaşadı. Ben doğduğumda o trajediye tanık olmuş kimi insanlar henüz hayattaydı. Bunlardan birisi de çok sevdiğim dedemin annesiydi. Kendilerine demokrasi diyen koca koca ülkeler bu trajedinin boyutlarını kavrayabilmiş değiller.”

Simonyan’ın Sputnik Türkiyesi bugüne dek PKK/YPG lehine pek çok habere imza attı. Şu günlerde yoğunlaştığı icraatlerden biri de Esed ile YPG arasında mümkün olabilecek en iyi yakınlaşmaya zemin hazırlamak. Nitekim 12 Eylül’de eski YPG danışmanı Rezan Hiddo ile konuşan haber sitesi, Suriye’nin Kamışlı kentinde Suriye ordusu ile YPG arasında yaşanan çatışmanın arkasında ABD olduğunu belirtiyor, bu çatışmayla Esed-YPG diyaloğunun hedef alındığını ifade ediyordu.

Haberin en dikkat çeken yerinde ise Rezan Hiddo’nun Suriye’de teröre karşı sadece Suriye ordusu ile YPG’nin mücadele verdiği iddiası öne çıkarılıyor; İdlib’e operasyonun gündeme geldiği bir zamanda Hiddo’nun “Teröre karşı bu güçler savaştı. Suriye Muhalefeti ve diğer güçler ise terörün yanında yer aldılar” ifadesi cilalı bir şekilde göndere çekiliyordu. Peşinden Esed’in adamı Şam Milletvekilli Ömer Osi’ye mikrofon uzatılıyor, o da ABD’nin YPG ile Suriye devleti arasında yapılan görüşmeleri istemediğine dikkat çekerek, görüşmelerin başarıya ulaşmasını istemediğini dile getiriyordu. (Kaynak)

“Rusya 1” TV kanalında “Vladimir Solovyov ile Pazar Akşamı” programının yayınında, Türkiye'ye yönelik toprak iddiaları açıkça dile getiren kişi de Margarita Simonyandı. Simonyan programda Ağrı Dağı’nın ve Türkiye'nin doğusunda bulunan Kars şehrinin Rusya'ya iade edilmesi gerektiğini söyledi.

Simonyan, "Kars ve Ağrı Dağı'nın Rusya'ya geri dönmesini istiyorum. Utanç verici Kars Antlaşmasına kadar buralar, Rusya'ya aitti… Ben emperyal Rus bilincine sahip bir insanım. Daha önce Rusya'ya ait olan her şeyi geri almak isterdim (!). Daha da utanç verici olan Brest-Litovsk Anlaşması'na göre verilenleri de… O zaman ülkemizin nüfusunun yüzde 30'unu ve büyük toprak parçamızı başkalarına verdik. Ağrı Dağı, Ermenistan'ın ana sembolüdür…" dedi. 

Geçmiş yıllarda Radikal ve Taraf gibi yayın organlarında çalışan pek çok Türk gazeteci artık Rus medyasına hizmet veriyor. İnternet sitesinde editörlük yapıyor, radyoda program hazırlıyorlar. Bu gazetecilerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplam rezervlerinin 2 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla 56 milyon dolar artışla 100 milyar 214 milyon dolara ulaştığıyla ilgili haberi çarpıtması aslında bu haber ajansının nasıl bir algı operasyonu içinde olduğunun göstergesi. Sputnikle aynı düşünceyi paylaşan Cumhuriyet gazetesi konuyla ilgili "Net rezervler geriledi" derken, Sputnik ise artışı görmezden gelerek, "Rezervler 100 milyar 214 milyon dolar oldu" başlığını attı. 

Kırkdört günlük savaş sırasında da Ermenistan'ın savunuculuğunu yapan Rus ajansı, Ermenistan'ın ağır kayıplarını görmezden gelerek, Azerbaycan ve Azerbaycan ordusu aleyhinde yayınlara imza attı. Sputnik, Türkiye tarafından Suriye'den Azerbaycan'a asker transfer edildiğine dair yalan haberleri gündeme taşıyan Sputnik provokatif açıklamalara yer verdi.

Sputnik'in söz konusu haberinde Ermenistan’ın Moskova Büyükelçisi Vardan Toganyan'ın iddialarına yer verilerek Türkiye'nin Azerbaycan'a Suriye'den asker gönderdiği yalanı haberleştirildi. Ermenistan ordusundaki ağır kayıpları görmeyen ajans, düşürülen bir Azerbaycan İHA'sının haberini manşetine taşıdı. Ajans Azerbaycan İHA'sının düştüğünü öne sürdü. Videoda kırsal bir alanda teneke toplayan siviller görüldü. 

Daha öncesnde de 2018 yılında Sputnik, Yenişafak gazetesinin haberini çarptırarak Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'nin seçim zaferini gölgelemek istemişti. Ajans haberi seçimlerde Suriyeli sığınmacıların oy verdiği izlenimi uyandıracak başlıkla vermiş ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin seçim zaferini gölgelemenin çabası içine girmişti. Yeni şafak gazetesinden Emrah Yeşilduman'ın haberini "Suriyelilerin en çok yaşadığı 7 ilde, sandıktan Erdoğan ve AK Parti birinci çıktı" başlığıyla çarpıtarak veren Sputnik; bu başlıkla, Suriyeli mültecilerin oy kullandığı imasında bulunarak halkı kışkırtmak istedi.

Oysa ki, Yenişafak gazetesinden Emrah Yeşilduman'ın haberi, cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce ve Meral Akşener'in seçim meydanlarında yürüttükleri Suriyeli karşıtı kampanyanın ters teptiğiyle alakalıydı.

Habere göre, Suriyelilerin en çok yaşadığı Kilis, Gaziantep, İstanbul, Şanlıurfa, Adana, Bursa ve Hatay'daki sandıktan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti birinci çıktı.

Erdoğan, 130 bin nüfusu olan ve bir o kadar da Suriyelinin yaşadığı Kilis'te yüzde 70, AK Parti ise yüzde 50 oy aldı. Haberde, Akşener ve İnce’nin söylemlerinin bir karşılığının olmadığını Kilis, Gaziantep, İstanbul, Şanlıurfa, Adana, Bursa ve Hatay’daki sandık sonuçları ortaya konuldu. 24 Haziran seçimlerinin sonuçlarında Suriyelilerin en çok yaşadığı 7 ilde sandıktan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti birinci çıktı. İnce ve Akşener ise seçim meydanlarında dile getirdiği Suriyeli karşı politikaları ters teperek beklediklerini alamadılar. (kaynak)

Türkiye’nin koronovirüsle ilgili verdiği kararlı mücadeleyi çekemeyen, her zaman Türkiye karşıtı operasyonel haberleriyle bilinen Almanya merkezli DW Türkçe, DSÖ'nün röportajını çarpıtarak verirken, bu haberi servis edenler arasında Sputnik Türkçe de vardı.

Genel olarak, Sputnik ve Russian Today aracılığı ile servis edilen haberlerde Türkiye ile radikal unsurlar arasında bağ kurma çabası ön planda. Bu noktadan hareket edilerek hem Rusya’nın saldırıları meşrulaştırılmaya çalışılıyor, hem de dünya kamuoyuna teröristlerle mücadele edildiği yönünde bir mesaj veriliyor.

Sputnik ve Russia Today’in Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan’ın Ermeni kökenli olması, bu yayın organlarında taraflı bir dil kullanılmasında Rusya’nın devlet politikasından daha fazla rol oynuyor.( Kaynak)

Kriter Dergisi Yayın Koordinatörü Doç. Dr. Yusuf Özkır Batı medyasında Azerbaycan karşıtlığı konusunu ele alırken, Simonyan’ın Ermeni kökenli olmasının konuyla bağlantılı olduğunu dile getiriyor. Özkır Sputnik Türkçe’de daha dengeli bir dil kullanılırken, bu etkinin özellikle Sputnik’in İngilizce yayınlarında daha belirgin olduğuna dikkat çekiyor: ‘‘Putin’in Dağlık Karabağ’a yabancı teröristlerin getirilmesi konusundaki yaklaşımını, gerçek dışı olmasına rağmen, Suriye ve Libya’dan buraya Azerbaycan tarafından getirildiği iddia edilen savaşçılar bağlamında ele almışlar. Gerçekte bölgeye Ermenistan tarafından (başta PKK’lı teröristler olmak üzere) çeşitli bölgelerden getirilen yabancı teröristlere ise hiç değinilmiyor. Sputnik İngilizce yayınlarının sosyal medya hesabından sürece dair yapılan paylaşımlarda bir kilise görselinin sürekli kullanılması ise ilginç. Konuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen, herhangi bir haber için bile kilise görseli tercih edilmiş. Bir diğer detay ise Minsk grubu olarak ABD, Fransa ve Rusya’nın Karabağ’daki sorunun çözümü konusunda barışçıl müzakerelere çağrıda bulunması konusu aktarıldıktan sonra, sürekli Türkiye’nin Azerbaycan’ı saldırganlığa teşvik ettiği ve bu yönde desteklediği bağlamında cümlelere yer verilmesinde öne çıkıyor. Bu doğrudan Türkiye’yi ötekileştiren bir yaklaşım olarak okunabilir.’’( Kaynak )

Görüldüğü üzere, Margarita Simonyan’ın başında bulunduğu Sputnik sürekli olarak Türkiye karşıtı yayınlar yapıyor ve Türkiye’nin hassas noktalarından olan laiklik ve Atatürkçülük konularından tutun da, 15 Temmuz darbesinin görmezden gelinmesi, PKK yanlısı bir tavır takınılması gibi hal ve hareketlerle sürekli tepki çekiyor. Bu da bir gerçek ki, Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluşlarından olan İNSAMER’in hazırladığı raporda belirtildiği üzere, Rusya’da bazı önemli medya mecraları, Ermeniler tarafından yönetilmelerine bağlı olarak, bir tür Rusya merkezli Ermeni propaganda ağına dönüşmüş durumda.