Medyada yer alan haberlere göre, Ukrayna Savaşı’nda Rus ordusuna yardım eden unsurlara Suriyeli ve Çeçen milislerin ardından PKK'lı teröristler de eklendi. Bölge kaynakları, Irak ve Suriye'den PKK/YPG üyelerinin Rusya ordusunda paralı asker olmak için başvuru yaptıklarını söylüyor. Söz konusu gelişmenin PKK elebaşı Duran Kalkan'ın örgüt medyasına verdiği demeçte Ukrayna yönetimini 'çete' olarak suçlayıp Rusya'yı savaşta haklı göstermesinin ardından yaşanması dikkat çekti.
PKK'lı teröristler Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını kurtarmasıyla sonuçlanan 2. Karabağ Savaşı'nda da Ermenistan saflarında saldırılara katılmıştı. 2020 Kasım'ındaki savaş süresince 1000 kişiyi aşkın militan grubuyla Ermeni ordusuna destek veren PKK'lılar, bunun karşılığında kişi başına aylık 600 dolar para alıyordu.
Rusların özellikle Suriye'de PKK/YPG ile kurduğu ilişki uzun yıllara dayanıyor. 2017 yılından bir fotoğrafta Rus askerleri Afrin'de PKK'lı teröristlerle birlikte görülüyor. (Kaynak)
Azerbaycan ordusunca esir alınan Ermeni askerlerden Albert Mikaelyan, "Kışlada PKK üyesi paralı askerler de dahil 1500 kişi var. Paralı askerler aylık 600 dolar maaş alıyor ve sadece kendi dillerinde konuşuyorlar" demişti. O dönem PKK/KCK'nın kadın yapılanmasında elebaşı konumundaki Layika Gültekin de örgüt yayın organına şunu söylemişti: "Karabağ'a kadar gidip Ermeni askerlerin yanında savaşıyoruz. İstedikleri her zaman Ermenistan halkının yanında oluruz."
Teröristlerin paralı asker olarak son tercihlerinin Ukrayna cephesi olması, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin etkili operasyonlarıyla nefes alamaz hale gelen PKK'nın ayakta kalmak için yeni çözüm arayışı içerisinde olduğunu gösteriyor. Irak'ın iç kesimlerinde bile güvenle barınamaz hale gelen PKK'lıların, Türk askeri tarafından öldürülmeyi beklemektense Ukrayna'ya giderek Rusya saflarında savaşıp para kazanma seçeneğini daha mantıklı bulduğu düşünülüyor.
Suriye'de SDG tabelasını kullanan terör örgütü PKK/YPG üyesi teröristler, geçtiğimiz yıllarda Münbiç kırsalında Rus askerleriyle peç değiştirip poz vermişti.
Cephede büyük kayıplar veren Rusya, Suriye rejimine bağlı 20 bini aşkın askeri de paralı milis haline getirerek Ukrayna'ya taşımıştı. Bunun yanında Ramazan Kadirov yönetimindeki Çeçenistan'dan da yüzlerce milis Ukrayna cephesine gelerek Rus ordusuna katıldı. Yani hem Rusya yanlısı Çeçenler hem Esed'in askerleri bundan böyle Ukrayna işgalinde PKK'lı teröristlerle birlikte boy gösterecek. Rusya'nın Suriye'den gelenlere aylık 1100 dolar vâdettiği biliniyor. (Kaynak) PKK'lılara ödenecek rakamın da bu miktara yakın olduğu sanılıyor.
Öte yandan, Yeni Şafak gazetesi de yıllardır ABD'den hem para hem de silah desteği alan terör örgütü PKK’nın, Irak istihbaratındaki kaynaklara göre, Ukrayna'da Rusya safında yer aldığını yazdı. Daha önce de Karabağ Savaşı'nda Ermenilerin tarafında yer alan PKK'lıların kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Ukrayna'daki görevinin 'isyan çıkarmak' olduğu belirten gazetenin haberine göre, örgütün elebaşlarından Duran Kalkan, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda savaşı Ukrayna'nın kazanamayacağını ifade ederek terör örgütünün savaştaki tarafını belirtmişti. Kalkan, Ukrayna'nın 'yaptıklarının bedelini ödediğini' söylemişti. ( Kaynak )
Silahlı çatışma uzmanı Vera Mironova ise sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Irak istihbaratındaki kaynaklara göre PKK, Ukrayna'da Rusya tarafında yer alıyor. Ve öncesinde Karabağ savaşında da Ermeni tarafındaydılar. Tek şeyleri isyan ve bunda iyiler. Bu yüzden oradaki rollerini tahmin edebiliriz."
TGRT Haber’in haberine göre, terör örgütü PKK-PYD, işgal ettiği Suriye’nin Menbiç, Tel Temir, Tel Rıfat, Ayn İsa, Tabka, Kamışlı bölgelerinden militanlarını Ukrayna’ya karşı savaşmaya gönderdi. Kamışlı Havalimanı’ndan kalkan Ilyushin Il-76 tipi askerî nakliye uçağı, 60 PKK/PYD’liyi Irak, İran, Ermenistan koridorunu kullanarak Belarus’a (Beyaz Rusya) götürdü. (Kaynak)
PKK’lı teröristler, daha sonra buradan Kharkiv cephe hattına taşındı. Eli kanlı örgüt PKK/PYD, saldırılar başladığında terörist olarak nitelendirdiği Ukrayna ordusuna karşı Rus güçlerine zafer dileğinde bulundu. Ardından örgüt içi bir bildiri hazırlanarak tüm bölgelerden Rus ordusuna destek amaçlı gönüllü birliği kurulması istendi. İlk aşamada belirlenen 60 kişilik terör grubunun isimleri Kamışlı’da bulunan Rus yönetimi ile paylaşıldı ve 2 Mart’ta cephe hattına gönderildi.
Türkiye gazetesine konuşan Suriye Millî Ordu Sözcüsü Albay Yusuf Hamudsa, geçtiğimiz yıllarda Astana mutabakatı ile ateşkes bölgesi olarak ilan edilen Dera, Hama, Humus, Guta ile birlikte Lazkiye ve Suveyda’dan 500 militanın Himeymim Rus karargâhına getirildiği bilgisini verdi. Hamud, bununla birlikte Wagner militanlarının büyük oranda Suriye’yi terk ettiğini ve Ukrayna’ya götürüldüğünü aktardı. Suriye’den yapılan nakil işleminin 250’şerli gruplar hâlinde gerçekleştiğini belirten Yusuf Hamud “İlk kafile Belarus’a indi ve Kiev’e yönlendirildi. İkincisi ise Lugansk hattına konuşlandırıldı. Suriye’den taşınanlar arasında önemli bir kısmı Libya’da da savaştırılan paralı militanlardı. Suriye’nin farklı bölgelerinde Rejim güçleri ve Rus görevlilerin paralı militan toplama faaliyeti devam ediyor” dedi.( kaynak)
Dış politika ve güvenlik uzmanı Ömer Özkızılcık Faktyoxla Lab’a verdiği özel demecinde PKK’nın Rusya adına Ukrayna’da savaşmak üzere militan gönderdiği duyumu ilk önce Irak güvenlik kaynaklarınca basına yansıtıldığını söyledi. Özkızılcık bu haberin üstüne farklı mecralarda PKK’nın Ukrayna’ya militan gönderdiği bilgisi yer almaya başladığını belirterek, özellikle PKK’nın sözde liderliğinden olan Duran Kalkan’ın Ukrayna hükümetini kukla ve çete olarak tanımlaması bu yöndeki şüpheleri artırmış olduğuna dikkat çekti: ‘‘Her ne kadar PKK’nın Ukrayna’ya savaşmak için militan gönderdiğine dair görsel kanıt olmasa da, bu yöndeki söylemler bile aslında yeterlidir. Nitekim, nasıl olur da ABD’nin yıllarca Suriye kolunu desteklediği PKK, Ukrayna’da Rusya tarafında savaşa müdahil olabilir diye bir soru karşımıza çıkmakta. Aslında genel kamuoyundaki algının aksine, PKK Suriye’de artık Rusya’nın askeri koruması altında. PKK’nın Suriye kolu ile Suriye Milli Ordusu arasındaki tüm cephe hatlarında Rus askerleri buluyor. Amerikan askerleri Irak sınırı bölgesinde ve güneyde bulunuyor sadece. Rusya karada askeri olarak PKK’yı korurken, ABD PKK’ya destek sağlıyor ve onu diplomatik olarak yaptırım tehditi ile koruyor. Türkiye ve Suriye Geçici Hükümeti PKK’nın Suriye koluna karşı yeni bir operasyon başlatsa, ABD yaptırım uygulamakla yetinecekken, Rusya doğrudan askerini ortaya koyup PKK’nın Suriye kolunu savunuyor.
Bu durum Barış Pınarı Harekatı sonrasında oluşan yeni bir durum. Bu durumun farkında olan PKK yönetimi, ABD ile çalışmak isteyen yeni jenerasyonun aksine PKK’nın ve PKK’nın Suriye kolunun Rusya’ya daha fazla yanaşması gerektiğini savunuyor. Mümkündür ki, PKK Rusya’dan kendilerini korumasını sürdürmesine karşılık olarak Ukrayna’ya militan göndermeyi kabul etmişti. Görsel teyiti olmamakla beraber, PKK açısından değerlendirildiğinde mantıksız bir hamle olmayacaktır. Burada tek mantıksız olan ABD’nin PKK’ya yatırım yapmaya devam etmesi ve Rusya’nın PKK uğruna Türkiye’yi karşısına alması.’’
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız diğer uzman SETA Dış Politika Uzmanı, “Suriye Gündemi” sitesinin editörü Kutluhan Görücü PKK YPG terör örgütünün Suriye’deki tarihsel sürecine baktığımız zaman, özellikle Esad rejimindeki ilişkilerini göz önünde bulundurduğumuzda, Esad rejiminin bu örgütle mevcut rejim ile tarihsel bir etkileşim içerisinde olduğunu söyledi.
Görücü aynı zamanda 2012 yılından sonra da PKK’ya bulunduğu bölgelerde alan açan, o bölgeleri PKK’ya teslim eden gücün de Esad rejimi olduğuna dikkat çekti. Onun sözlerine göre, Esad rejiminin Rusyayla olan ilişkisini bu ilişkiyle yan yana getirdiğimiz zaman zaten Esad’a bağlı askerlerin Rusya’dan yana savaşmak için Ukrayna’ya götürüldüğü biliniyordu: ‘‘Bunun yanı sıra PKK YPG unsurlarının da Rusya tarafında savaşmak üzere o bölgeye götürülmüş olmasıyla ilgili çıkan haberler Esad rejimi üzerinden gerçekleşebilir. Bunu şu şekilde kamufle edebilirler: Esad milisleri adı altında PKK’dan isim çekmiş olabilirler ki, bu belki de Rusya’nın Türkiye’nin PKK’ya karşı yapacağı muhtemel operasyonlara itiraz olarak yapılmıştır. Şu anda bu açıkçası doğrulanmış bir veri değil, sadece bir söylenti olarak ele alıyoruz. Bunun yanında ABD tarafından fonlanmak meselesiyle Rusyayla olan ilişkiler tamamen başka unsurlardır. Çünkü bu gün Suriye’deki PKK unsurları ABD tarafından fonlansa da, bu unsurlar 2015 yılından, Rusya Suriye’ye mudahele ettiğinden bu yana, Rusyayla çok yakın çalışıyorlar. Tel Rıfat bölgesi olsun, Menbiç bölgesi olsun, Kobani bölgesi olsun, uzayıp giden bir birliktelikten bahsediyoruz. Bu iki taraf yedi yıldan bu yana bu coğrafyada beraber hareket ediyorlar. Tabii, bunun tarihsel backroundu da var, bu anlamda olaya bu savaş açısından baktığımızda savaş başladığından bu yana PKK PYD unsurları tarafından Ukrayna lehine değil de, Rusya lehine açıklamalar geliyor. Bu konuda Cemil Bayığ’ın bir açıklaması olmuştu. Şuanda Suriye’de PKK’yla beraber savaşan bir Ermeni taburu da var. O taburun yine II Karabağ Savaşı’nda Ermeniler lehinde savaştığı ifade edilmişti. Hatta bunun yanı sıra, bazı PKK unsurlarının Ermenilerin safında savaştığı medyada yer almıştı. Bu unsurları değerlendirdiğimiz zaman aslında hem Ermeni lobisi, hem Rusya’daki PKK’yla yakın ilişkiler kurmak isteyen güçler, hem de PKK içindeki ABD karşıtı Rusya, İran, Esat rejimi gibi güçlerle tarihsel olarak çok sıkı ilişkileri bulunan güçlerin Ukrayna savaşında da aynı birlikleri kullana bileceğini ifade ede biliriz.’’
Faktyoxla Lab. muhabirine konuşan SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acunsa bu konuda henüz somut bilgilerin olmamasına rağmen, bazı bilgi kaynaklarının konunun sahada araştırılmasından sonra gelinen noktaya uygun olarak değerlendirme yapmanın mümkün olacağını söyledi. Acun Rusya'nın özelliklle Ukrayna savaşıdna askeri açıdan ciddi zorluklarla karşı karşıya gelmesinin akabinde kendi nüfuz alanlarında bulunan Suriye ve Libya gibi ülkelerde, meskun mahal savaşlarında tecrübeli asker ve militanları Ukrayna'ya taşımaya başladığına vurgu yaptı. Ona göre, özellikle Suriye'de bunun için bir alt yapı tesis edildi, Rejime başı 5.Ordu subaylarının yönettiği bir süreçte militanlar Ukrayna'ya taşınmaya başladı: ‘‘Bu bağlamda bazı PKK/YPG unsurlarının da Ukrayna'ya taşındığına yönelik iddialar söz konusu. PKK/YPG unsurları her ne kadar genel olarak ABD ile çalışıyor olsa da Tel Rıfat ve Menbic gibi bölgelerde Rusya ve Rejim ile angajman halindiler. Yine Fırat'ın doğusunda da zaman zaman Rusya ile çalıştıkları oluyor. Dolayısıyla para karşılığında bazı YPG'liler Rusya adına savaşmak için Ukrayna'ya gitmiş yada gidecek olabilirler.’’
Türkiye gazetesinden bölgede bulunan gazeteci Yılmaz Bilgense PKK’lılar’ın Mart ayının başından itibaren Rusya’ya geçmeğe başladıklarını söylüyor. Onun sözlerine göre, ilk önce 60 kişilik ekip Rusya’ya gönderildi.
Bilgen bunların diğer bölgelerdeki çatışmalara, örneğin Karabağ savaşına Kandil’in yönlendirmesiyle PKK taburu olarak katıldıklarını, çok az bir kısmınınsa İran üzerinden PJAK’tan gittiklerini belirterek, bu kezse taktiğin değiştine dikkat çekti: ‘’Bu kez hepsi Esad rejiminin bayrağı altında gidiyorlar. PKK tarafında olan söylem şu: ‘‘Ukrayna’da biz Zaporejst, Çernobıl gibi kritik noktaları korumakla görevlendirildik.’’
Bunlar Kamışlı’dan Ermenistan’a geçtiler, ordan da Ukrayna’ya gönderildiler. Şuanki sayıları 150’ye ulaştı, ama hepsi Esad rejiminin sancağı altında savaştıkları için sayıları net değil. Bölgedeki ABD’nin YPG’ye verdiği destekten dolayı bu konuyu pek te dillendiremiyorlar. Rusyayla da bu konuda anlaştılar. Zaten terör örgütü YPG/PKK ile Rusya’ya yakınlığıyla bilinen Halkın İradesi Partisi Genel Sekreteri Kadri Cemil bu irtibatı sağlayan kişi. Onların bağlantısı sayesinde PKK Ukrayna’da Rus saflarında savaşıyor.’’
Görüldüğü üzere, daha önce Karabağ Savaşı’nda Ermenilerin safında savaşan PKK teröristleri bu kez de Ukrayna’da Rusya safında savaşıyor. Yıllardır bölgede ellerini masum insanların kanına bulayan, son dönemde bir yandan uluslararası alanda kendisini meşru bir aktör gibi göstermeye, diğer yandan da bazı uluslararası güçlerin verdiği siyasi ve lojistik destekle Suriye’de yaşanan iç karışıklığı fırsata dönüştürmeye çalışan PKK – YPG teröristleri dünyada da barışın, istikrarın ve huzurun temin olunmasını istemiyorlar. Çünkü o zaman ne onlara, ne de onları siyasi ve lojistik anlamda destekleyen güçlere gerek kalmayacaktır.