Birkaç gün önce, Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin Nakliyeciler Sitesi'nin tır garajında düzenlenen Büyük Nakliyeciler Buluşması'nda yaptığı konuşmada, Azerbaycan'da yabancı nakliye TIR'larından ekstra para talep edilmezken, Türk TIR'larından 2 bin 500 dolar ekstra para istendiğini iddia ederek, "2 devlet, 1 millet güzel. Bizim TIR'lara neden farklı muamele ediyorsunuz, bunu sormayacak mıyız? Bir telefona bakar" – diye kendince serzenişte bulundu.
Bu konuşma kardeş Türkiye medyasında ciddi anlamda yankı uyandırdı.
Faktyoxla Lab. olarak Azerbaycan'ın sadece Türk nakliyecilerden aldığı ek ücretler, sektörde yarattığı mağduriyet gibi konuları okurları için araştırdı.
Araştırmalarımız sırasında şunu belirledik ki, 2021 yılının Nisan ayının sonunda Özgür Avrupa Radyosu konuyla ilgili yaptığı röportajda sorunların mevcutiyyetine ilişkin iddiaları bir kez daha gündeme gelmişti. Ama, ne gariptir ki, röportaj sırasında Türkiye’den gelip Bakü civarında bulunan TIR şoförlerinden hiçbirisi isim vererek konuşmamıştı. Muallaklarla dolu röportajda TIR şöförleri Gürcistan'da gümrük vergisi 61 dolar olduğunu, fakat Türkiye TIRlarının Gürcistan- Azerbaycan sınırını geçmenin kendilerine 315 dolara mal olduğunu söylüyorlardı. Her ülkenin yasalarının farklılık gösterdiği bu gibi konularda örneğin Türkiye’de fazladan vergi ödenmesi talep edilmiyorsa, TIR şoförlerinin Azerbaycan’ın kendilerine kardeş devlet muamelesi yapmamasının iddia etmeleri oldukça garip. Hele bir de yılların siyasetçisi sayın Kemal Kılıçtaroğlu bu konuyu siyasi rant olarak kullanıyorsa, diyecek bir söz bulamıyoruz.
Röportajda isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan Türkiye'deki lojistik şirketlerinden birinin sahibiyse Özgür Avrupa Radyosu’na konuşurken müşteriden resmi olmayan ödemeler istendiğini iddia etti. İsmini açıklamayan lojistik şirketinin sahibi daha da ileri giderek bazen müşterilerin bu ödemeyi yapana kadar 5-6 gün boyunca sınırda bekletildiğini de söyledi.
Özgür Avrupa Radyosu’nun yıllardır Azerbaycan devletine karşı kara propoganda yolunu seçtiği artık kimseye sır değil. Gerek Azerbaycan’ın kazandığı şanlı zaferi, gerekse de kırk dört günlük savaş sırasında yaşananları, Azerbaycan ve Türkiye arasında pekişen sıcak ilişkileri, çeşitli alanlarda gelişen işbirliklerini çekemeyen, adeta bu kardeşlik ilişkilerini bozma niyetiyle her türlü oyunu yapmağa hazır olan Özgür Avrupa Radyosu’nun bu yayınından sonra Azerbaycan resmileri olaya aydınlık getirmiş, olayı siyasileştirmenin doğru olmadığını, sınırı geçen TIRlara uygulanan gümrük vergilerinin mevcut ulusal ve uluslararası mevzuat tarafından düzenlendiğini belirtmişti. Bu konuda yetkili merci olan Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi’nden konuyla ilgili yayınlanan bildiride, ülkede yürürlükte olan Vergi Kanununun 210. maddesine göre Azerbaycan topraklarına giren ve çıkan yabancı araçlar yol vergisine tabi olduğunu, mevcut yasalara TIRların kalış süresine, dingil sayısına, aracın toplam ağırlığına, katedilen mesafeye, tehlikeli madde taşımacılığına bağlı olarak yol vergisine tabii tutulduğunu, ayrıca, "Devlet Görevine Dair" Kanunun 24. maddesine göre, Azerbaycan topraklarında uluslararası karayolu taşımacılığını düzenleyen bir izin verilmesi için devlet ücreti alınmakta olduğunu vurgulanmıştı.
Bundan başka, yabancı araçlarla Azerbaycan topraklarına giren kargoların ve bu topraklardan geçen kargoların tehlikelilik derecesinin, Tehlikeli Maddelerin Kara Yoluyla Uluslararası Taşımasına İlişkin Avrupa Anlaşmasına göre belirlendiğini belirtilmiştir:
"Taşınan malların tehlikelilik derecesine bağlı olarak, geçerli yol vergisinin hesaplanması Azerbaycan Vergi Kanunu'nun 15. Maddesi uyarısınca yapılıyor. Ayrıca, sınır kontrol noktasına ibraz edilen malların üreticisi tarafından düzenlenen güvenlik pasaportunun, malların güvenlik seviyesini belirtmemesi halinde, tehlikeli maddelerin taşınması için yol vergisi uygulanmaz.
Ayrıca ikili anlaşmalara göre, yabancılara ait TIRların ilgili kota dahilinde takas edilen "İzin" formları ile ülkeye giriş ve çıkışlarında yol vergisinden ve öngörülmediği takdirde sadece devlet vergisinden muaf tutulduğu da kaydedilmişti.
"İddialar asılsız"
Söz konusu bildiride uluslararası karayolu taşımacılığı alanında Türkiye ve Azerbaycan hükümetleri arasında imzalanan ikili anlaşmaların karayolu vergilerinden muafiyet sağlanmadığı belirtilirek, tırların gümrük kontrol noktalarından menşeyi hangi ülke olursa olsun ödeme aldıkları ve hızlı geçişlerinin engellendiği veya geciktirildiğine ilişkin iddiaların tamamen asılsız olduğunu bildiride dile getirildi: ‘‘Kanuni ödemeler ve sınır geçiş sürecindeki gecikmelerin somut gerçekler temelinde sunulması ve kamuoyuna açıklanması yapılmaktadır.”
"Konuya siyasi gölgeler eklemek kabul edilemez"
Azerbaycan Devlet Gümrük Komitesi’nin yayınladığı bildiride sonda özet olarak şunlar vurgulanıyordu:
"Azerbaycan ve Türkiye kardeş, stratejik ortaktır. İki ülke arasındaki ticaret hacminde mal ve araçlara uygulanan düşük ve yüksek vergi, harç ve diğer ödemeler bu ilişkilere asla zarar vermeyecektir. Bu anlamda konuya siyasi renk verilmesi asla kabul edilemez bir durumdur."
Türkiye’nin ana muhalefet partisi CHP’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eğer konuyu Özgür Avrupa Radyosu’nun yayınlarına ve o radyoya direktifler veren üst akılların söylediklerine değil de, iki ülke arasındaki güzel ilişkilere itibar etmiş olsaydı, o zaman daha birkaç gün önce Türkmenistan sınırının açılması için yoğun çalışmalar yürüten Uluslararası Nakliyeciler Derneği’nin, alternatif koridorlar üzerinde iyileştirme sağlamak üzere Hazar Koridorunda maliyetlerin düşürülmesi amacıyla Azerbaycan Denizcilik Şirketi Caspar Denizcilik ile bir araya geldiğini, Türk taşımacılarının kısıtlı güzergahlar sebebiyle yaşadığı zorlukları sunan UND’nin gemi ücretlerinde taşımacılarımızın indirim isteğini Caspar Denizcilik Ticaret Departmanı Başkanı Ruslan Kurbanov ve Ro-Ro taşımacılığı grup Başkanı Fuad Aliyev ile görüşerek istişare ettiğini görmüş olacaktı.
Bundan önce de zaten Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Türkiye ve Azerbaycan Kara Ulaştırması Karma Komisyon (KUKK) heyetlerinin, 24-25 Haziran'da İstanbul'da bir araya gelmişlerdi. Azerbaycan tarafının, tehlikeli madde ve gabari dışı taşımalardan alınan ücretlerle şehre giriş vergisinde iyileştirmeler yapılacağı açıklanmıştı. Ayrıca, Azerbaycan Milli Meclisi’ne sevk edilen kanun teklifinin yakın zamanda onaylanarak yürürlüğe girmesinin beklendiği de vurgulanmıştı. Toplantıda, Türk nakliyecilerin uzun süredir talep ettiği, Ro-Ro taşımalarındaki indirim yapılması konusu da gündeme geldi.
Azerbaycanlı yetkililer, bu konuyu da ayrıca değerlendireceklerini, maliyetlerin optimizasyonu amacıyla yapılacak çalışmaların ele alındığını söylerlerken ve bu yönde her iki ülke yetkilileri çalışmalar yaparken, sayın Kılıçtaroğlu’nun olaya iç siyasetin rant malzemesi olarak bakması kasıtlı yaklaşımdan başka bir şey değildir.