Ermeni siyasetçiler, diplomatlar, gazeteciler, sosyal medya kullanıcıları sözde Ermeni soykırımını tasvir eden çok sayıda fotoğraf veya video paylaşıyorlar. Bu fotoğraflardan "Çarmıha Gerilmiş Kadınlar" fotosu sosyal medyada daha çok ilgi görüyor.
Ermeniler sözde "soykırımın" teyidi olarak bu fotoğrafı paylaşıyor:
Faktyoxla Lab. Teyit Laboratuvarı bu resmin gerçek olup olmadığını araştırdı.
Araştırmalarımız sırasında bu fotoğrafın orijinal olmadığı, sözde Ermeni soykırımının anısına ve , bu olayların "tanığı" olan Arshalyus (Aurora) Mardiganian'ın ifadelerine dayanarak çekilmiş olan "Gaspedilmiş Ermenistan" ("Ruhların satışı") filminden alındığı ortaya çıktı.
Ermeniler tarafından 1915 olaylarının simgesi olarak sunulan "Gaspedilmiş Ermenistan" ("Ruhların satışı") filminin kahramanı Aurora Mardiganian, 1901 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun Dersim bölgesinde (şimdi Tunceli diye adlandırılıyor-ed.) doğdu. Mardiganian’ın ailesi "1915 olayları" sırasında Suriye'ye göç ettiler.
Ermeni kaynaklarına göre çölde yaşarken 14 yaşındaki Arşalyus kaçırılarak köle pazarında 85 ABD sentine satıldı.
"2 yıl sonra kölelikten kaçtı ama tekrar yakalandı ve köle olarak çalıştı. Bitkiler ve bitki kökleri yiyerek, ormanlarda ve mağaralarda saklanarak 18 ay boyunca Dersim dağlarından 1.500 km'den fazla yol kat ederek Rus ordusunun kontrolü altındaki Erzurum'a ulaştı. Ermeni Ulusal Birliği ve Amerikan Ermenistan ve Suriye Yardım Komitesi'nin yardım departmanının yardımıyla önce Tiflis'e, ardından St. Petersburg'a, oradan Oslo'ya, oradan da New York'a (ABD) gitti. New York'ta Ermeni bir aile tarafından evlat edinildi ve gazetecilere "olanları" anlattı. New York ve Los Angeles gazetelerinde bununla ilgili makaleler yazıldı." (kaynak)
Metinden de anlaşılacağı üzere Aurora Mardiganian’ın kaderi gerçeklikten uzaktır ve daha çok yazarın hayal gücünün ve senaryosunun bir ürünüdür. Onun söylediklerine dayanarak "Gaspedilmiş Ermenistan" kitabı yazıldı (1919) ve bir Ermeni milyonerin sahibi olduğu "Selig Polyscope" şirketi tarafından "Ruhların Müzayedesi" filmi çekildi (1919). Hem kitap hem de film gerçek olaylara dayanmıyor, kendisini görgü tanığı olarak tanımlayan bir kızın anlattıklarına dayanıyor.
14 yaşında bir kız çocuğu Suriye çöllerinde iki kez köle olarak satılıyor, her iki olayda da kölelikten kaçıyor, kaçış süesi Tunceli'den bazı nedenlerden dolayı Rus birliklerinin kontrolünde olan Erzurum'a, oradan da Tiflis'e kadar yaklaşık 1.500 km’e kadar yol katederek St. Petersburg, Oslo ve sonunda New York'a varır. Hakkında yazılar, kitaplar yazılıyor (900.000 adet satıldı) ve filmi yapılıyor (30 milyon dolar hasılat).
Aurora Mardiganian, bahsettiği olayların etkisini artırmak için zamanla yeni yalanlar icat etmeyi de başardı. Örneğin, filmin çekiminden 70 yıl sonra tarihçi Anthony Slide, filmin senaryosunun daha kötü olduğunu söyleyerek, kadınların küçük haçlara bağlanıp yakıldığına dair inanılmaz hikayeler anlattı. (kaynak)
Böylece,
Ermenilerin "soykırımın" simgesi olarak sunduğu fotoğraf gerçek değil, kendisini olayın tanığı olarak tanımlayan bir kızın motiflerine dayanan bir filmden alınmıştır.