“Zengezur koridoru” projesinin büyük önem arz ettiği bir dönemde ‘‘Gökçe Zengezur Cumhuriyeti’’nin oluşturulmasıyla ilgili haberlerin kamuoyuna taşınması bu sürecin gerçekleşmesini istemeyen güçlerin merceğinde gelişmektedir. Sözde Cumhuriyet 10 Mart 2021 tarihinde kurulmuş olsa da, o dönemde Azerbaycan ve Türkiye’de bulunan ciddi çevrelerce pek önemsenmese de, şuan “Zengezur koridoru”nun gerçekleşmesine bu denli yakınken bu konunun tekrardan gündeme taşınması yanıtlanması gereken bazı soruları da beraberinde getirmektedir.

Rizvan Talıbov’un kimliği hakkında uzun uzun konuşmak niyetinde değiliz. Onunla ilgili zaten basında yeterince bilgi verildi, konuşuldu, ayrıca bu şahıs öyle üzerinde durulacak kadar ciddi birisi de değil. Önemli olan yapılmak istenen olayın ne kadar kirli bir kaynaktan gıdalanmasıdır.

Bu projenin böyle ansızın ‘‘reklam edilmesinden’’ sonra haklı olarak kamuoyunda bazı sorular oluşmamış değil ve Azerbaycan medyası kısmen de olsa bu sorulara yanıt vermek için çaba harcıyor. Örneğin, Rizvan Talıbov neden Batman’da Hizbullah’a ve PKK’ya yakın olduğu söylenen kişilerle biraraya gelsin, onlardan ne diye destek alsın böyle şüpheli kişileri kendisine yardımcı olarak atasın? Peki, neden “Gökçe-Zengezur devleti” ismiyle kurulmuş olan bir kuruluşa bu bölgeyle yakından ve uzaktan hiçbir ilgili bulunmayan karanlık insanlar “rehber” seçiliyor? Mehmet Ali Arslan’ın ve diğerlerinin Zengezurla ya da Gökçeyle ne bağlantısı var? Ayrıca, Rizvan Talıbov’un nasıl bir yetkisi bulunuyor ki, Türkiye’de böyle görev dağıtımı yapıyor?! Hangi yetkiyle bunca aydını, diplomatı, bilimadamı, tarih bilimcisi, gazetecisi, araştırmacısı, tarihyi, özelliği bulunan bir bölgenin adından kimseden izin dahi almadan bir kurum oluşturarak görevlere birilerini atıyor? Ona bu rezil düşünceyi kim telkin etti acaba ve olayın perdearkasında neler ve kimler var?!  

Bizse bu konunun bazı devlete ait olan taraflarını gizli tutmak kaydıyla tüm detaylarıyla kaynağına inerek araştırdık.

Örneğin, Türkiye’de Kastamonu ilinin İnebolu ilçesinde doğmuş beden eğitimi öğretmeninin hangi vasıflarından dolayı ‘’Cumhurbaşkanı yardımcısı’’ görevine atandığını çok merak ediyoruz. Elbette, tüm mesleklere saygımız sonsuz, insanların mesleklerine göre ayrım yapılmasına da karşıyız. Sadece biz bu “beden eğitimi öğretmeninin’’ hangi vasıf ve becerilerinden dolayı bu göreve atandığını öğrenmek istiyoruz. Ya da diğer Cumhurbaşkan Yardımcısı olan şahıs Kayseri’de sıradan bir telefon tamircisi. Olsun, orda bir sorun yok, ama bu şahısa neden Gökçe Zengezur konusunda görev verilsin ki?!

Ayrıca, ilçe Milli Eğitim müdürü görevinde çalışan birisinin bu sözde Cumhuriyet’in ‘‘eğitim bakan yardımcısı’’ görevine atanmasının Türkiye yasalarınca yasak olduğunu sanırım R.Talıbov bilmiyordur, bunu anladık, peki bu görevi kabul eden şahsa ya da onun etrafında olanlara ne demeli?! Onlar yasaları çiğnemekte neden bu denli ısrarlılar?

Araştırmalarımız sırasında olayın daha tehlikeli boyutlara ulaştığının farkına vardık. Sözde kuruluşa maddi destek sağlamak niyetinde olan (belki de saglayan) kişilerin asıl amacı o bölgede ‘‘devlet’’ kurulduktan sonra silah fabrikası kurmak için izin almakmış. Evet, ahlak ve değerlerin çiğnenmesi işte böyle vahim sonuçlara da getirip çıkarıyor olayı. 

Anadolu ve Hatay Ermeni Kiliseleri Sorumlu Din Görevlisi Avedis Tabaşyan’ın kız kardeşinin bu işlerle ne alakası var? Bunu da sizler için araştırdık.

O zaman hep beraber bu sözde kuruluşun düşüncesini ortaya atanlarla, onların göreve atadıklarının kimliklerini öğrenelim.

Öncelikle, R. Talıbov’un Gökçe ve Zengezurla yakından, uzaktan hiçbir ilişkisi, doğal ya da yapay hiçbir bağı bulunmayan Mehmet Ali Arslan’a neden görev vermesini öğrenmeye çalıştık.

Azerbaycan medyasında Mehmet Ali Arslan “Osmanlı Turan Teşkilatı”’nın başkanı olarak lanse ediliyor. Oysa bu iddia külliyen yalan. Aslına bakılırsa, Arslan 2022 yılının Ocak ayında kurulmuş olan “Osmanlı Turan Teşkilatı” genel başkanı Şahin Çelik’in teşkilatlardan sorumlu yardımcısı görevinde bulunmuş ve yazın kendisine bağlı bir grupla beraber Batman’da “Osmanlı Teşkilatı” diye yeni bir dernek kurmuş. Yanı, Osmanlı Turan Teşkilatıyla Osmanlı Teşkilatı farklı farklı dernekler.. “Müttercim” yayın grubunun sahibi olan Mehmet Ali Arslan 1978 yılında doğmuş. Aslen Diyarbakır Bismilli olan ilk ve orta eğitimini Batman’da almış. Kürt “Hizbullah”’ına yakın medya kuruluşlarından olan “Batman Rehber” gazetesinin haberine göre, 1998 yılından 2011 yılına kadar 13 sene boyunca, İslami davasından ötürü, cezaevinde tutuklu olarak kalmış. İsmini vermek istemeyen kaynağımız Arslan’ın “Hizbullah’’ ‘a üye olduğu için tutuklandığını teyit etti. Cezaevinde ilahiyat fakültesini bitirmiş. 2011 yılında özgürlüğüne kavuştuktan sonra Batman Üniversitesi’nde master eğitimi almış. 2011 yılında cezaevinden çıktıktan sonra Batman üniversitesinde lisans eğitimine başladı. Lisans eğitimine devam ederken, Batman’da medresede Arapça dersler vermeye başladı. Bunun yanında medresede okutulan önemli ders kitaplarını, öğrencilerin istifadesine sunmak için, geniş izahatlarla Türkçe’ye çevirdi.

2013 yılında Artvin ili Borçka ilçesinin efeler köyüne imam olarak atandı. Daha sonra, medrese alanında daha faydalı olmak için bu görevinden istifa etti. Halen Batman’da medrese de müderrislik yapmaktadır. 2016 yılından itibaren “Müttercim” yayın grubunun sahibidir. 

İdeolojik bakışları açısından radikal İslamcı olan Arslan İran’a yakınlığıyla da bilinmektedir.

Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde bulunan “Alimler ve Medreseler Birliği’’’nin de üyesi aynı zamanda. Birliğin diğer bir ismi de ‘‘İttihadi – Ülema”dır. Birlikteki lakabı “molla Mehmet’’ olan bu kişi, 2015 yılında “Hizbullah”’a yakınlığıyla bilinen İlke Haber Ajansı’na verdiği demeçte Kürdistan'ın bir güzelliği olan medreselerin yeniden hayat bulmasının güzel bir gelişme olduğunu ve bölgenin her tarafına medreselerin açılması gerektiğini söylemiş.

Mehmet Ali Arslan ciddi anlamda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kamal Atatürk’e ve genel olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne nefret etmektedir.

Şimdi günümüze geri dönelim. 8 Ağustos 2022 tarihinde Osmanlı Teşkilatı Batman İl Başkanı Faruk Ulakçı ve İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Adıyaman, yerel ve ulusal basın temsilcileri ile bir araya geldikleri toplantıda yeni kurumun kuruluş amacı, vizyonu, misyonu ve icra edeceği çalışmalar hakkında bilgi vermişler. O toplantıda Faruk Ulakçı Türkiye Cumhurbaşkanı’nın bile Mehmet Ali Arslan’ı ve teşkilatını takdirle karşılamasını dile getirerek basın mensuplarına yalan söylemekten dahi çeknmemiştir: ‘‘Osmanlı Teşkilatı olarak özetle şunu arz etmek isterim ki önceden Osmanlı adına faaliyet gösteren hiçbir teşkilatla, yapıyla ilişkimiz ve alakamız bulunmamaktadır. Biz yeni, dinamik genç bir yapıya sahip olduğumuz için Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Osmanlı Teşkilatı Genel Başkanımız Sayın Mehmet Ali Arslan Batı Azerbaycan Göyce Zengezur Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak atanmıştır.’’

 

Cumhurbaşkan yardımcısı olarak ‘‘atandıktan’’ sonra sayın Mehmet Arslan Kuzey Irak’takı Kürt Yönetiminde olan bölgeleri ziyaret ederek ordaki çeşitli dini ağırlıklı şahıslarla biraraya geldi. Mehmet Ali Arslan ne hikmetse o bölgede Sünni Müslümanlar ağırlıkta olsa da, İran’a yakınlığıyla bilinen Kürdistan İslami Adalet Partisi genel Başkanı Mamusta Ali Bapirle ve Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Politbüro üyesi, eski dışişler bakanı, KDP’ce Cumhurbaşkanlığına aday gösterileceğinde sık sık bahsedilen Huşyar Zebariyle ve onun kardeşiyle temaslarda bulundu.

Bir Osmanlı’dan bahseden, ansızın “Batı Azerbaycan Gökçe Zengezur Türk Cumhuriyeti ” sözcüsüne dönüşen  Molla Mehmet Ali Arslan’ın YouTube kanalında bir süre önce  “Gökçe Zengezur Türk Cumhuriyeti”’nin "marşı" yayınlandı. Marşı söyleyen ve söz yazarı "sanatcı"ysa Özcan Atsat diye birisi.

Özcan Atsatla ilgili araştırmalarımız sırasında, bu şahsın Batman’da yaşayan, İran ve “Hizbullah” sempatizanı, o civarda “Meşedi” lakabıyla bilinen bir "sanatcı’’ olduğunu öğrendik.

Sonuncu kez geçtiğimiz günlerde Erbain ziyaretinde olan (Kerbela) bu “sanatcı” “Hizbullah”’ı öven Kürtçe ve Türkçe marşlar ve ilahilerin bestesini yaparak seslendirmiş. İran’ın “velayetnews” sitesinin haberindeyse Özcan Atsat’ın 8 Ağustos’ta Diyarbakır’da düzenlenen Aşura törenlerinde İran’dan gelen sinezenlerle beraber İmam Hüseyin’i yad ettiği yazıyor.

Onun sosyal medyada “Ali Yar” müstear isimli ikinci bir Facebook hesabı da mevcut.

İlginç ve düşündürücü bir nokta da Özcan Atsat'ın İran'ın bu yıl tüm dünyaya yaydığı Kasım Süleymani ve diğer İranlı komutanlara ithafen seslendirilen "Selam Fermandeh" marşını Kürtçe söylemesi. Bunda yanlış bir şey yok. Ama bu kişinin Gökce-Zengezur ile ne alakası var? Bu kişi neden bu sözde cumhuriyet için bir "marş" yazsın?

İranla bu kadar içli dışlı olan bir ‘‘sanatcının’’ sözde Cumhuriyet’in ‘‘milli marşı’’nın sözlerini yazması ve seslendirmesi aslına bakılırsa Mehmet Ali Arslan’ın ve ‘‘Batı Azerbaycan Gökçe Zengezur Türk Cumhuriyeti’’nin perdearkasında duran kişilerin kim olduğunu birdaha kanıtlıyor.

“Osmanlı Teşkilatı” Batman İl başkanı Faruk Ulakçı’nın hesabını incelediğimiz zaman daha bir ilgiç hususla karşılaştık. Faruk Ulakçı’nın arkadaşlık listesinde “Batmanda Matbaa” isimli bir hesap ilgimizi çekti.

Sosyal medyada ismi “Batmanda Matbaa” olarak gösterilmiş olsa bile, bu hesap Kürt Hacker Grubu “Canfeda Shoresh” (Canfeda inqilab) tarafından yönetilmektedir. Bu grup ismini 2016 yılında Iğdır’da çıkan çatışmada etkisiz hale getirilen, Batman doğumlu Ahmet Tiril kod adlı teröristin ismiyle baglantılıdır. Aynı teröristin anısını yaşatmak için oluşturulan bu hacker grubunun yönettiği “hesabının” yöneticileri büyük bir ihtimalle, 2021 yılında tutuklanan “CMG Team Gold Hackers” grubunun özgür kalan üyeleri.

Göreve ‘‘atanan’’ diğer bir muammalı şahıssa İsmet Kavruktur. Bu olaylar yeni başladığında süreci takip edenler, İsmet Kavruk hesabının Rizvan Talıbov’un ‘‘Cumhurbaşkan yardımcısı’’ Mehmet Ali Arslan’ın kullandığı fake hesap olduğunu düşünüyorlardı. Fakat araştırmalarımızın sonucunda bu şahsın Türkiye’nin Kastamonu iline bağlı İnebolu ilçesinde doğmuş İsmet Kavruk’a ait olduğu ve sözkonusu kişinin ortaokulların birinde beden eğitimi öğretmeni olarak çalıştığı tespit edildi. Hatay’ın Payas ilçesinde okullardan  birinde öğretmen olarak çalışan Bünyamin Çolak isimli kişinin bu süreçle ilgili yazmış olduğu bir yorumu da bunu doğrular niteliktedir. Bünyamin Çolak yazıyor: “Gurur duyduk. Ayrıca ‘‘Cumhurbhaşkanı yardımcısı” görevine atanan beden eğitimi derslerimize giren İsmet hocamız adına da çok sevindim”.

Rizvan Talıbov’un ‘‘emri”yle Cumhurbaşkanı görevine atanan bir diğer kişiyse Kayseri’de oturan telefon bakımıyla uğraşan, aynı zamanda eskiden Ergenekon soruşturmasında ismi sık sık zikr edilen Fatma Cengiz’in proje başkanı olduğu Turan Birliği Teşkilatı’nın İç Anadolu koordinatörü olarak faaliyet gösteren Sadullah Hasoğludur

 

Sadullah Hasoğlu’nun ismi sık sık benzer konularda “dolandırıcı” olarak geçen Turan Türk Devletleri Birliği Genel Başkanı Murat Çobanoğluyla uzun süre beraber çalıştıklarını da söylemek zorundayız. (kaynak). Murat Çobanoğluyla ilgili Ankara Valiliğince mahkemeye müracaat edildiğini ve işin şuan yargı mekanizmasının gözetiminde olduğunu da ayrıca belirtmek zorundayız.

Araştırmalarımız zamanı, Şırnak il Beytulşebap ilçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Şerif Çelikkaya’nın Rizvan Talıbov’un “emri” ile “Cumhuriyetin” eğitim bakan yardımcısı görevine atandığını gördük. Atamayla ilgili haber “Cumhurbaşkanı yardımcısı” Mehmet Ali Arslan’ın genel başkan olduğu Osmanlı Teşkilatı’nın resmi web sitesinde yayınlanmış. (kaynak)

 

Bu kaynaktan başka bu habere hiçbir yerde rastlamadık. Zira, burda açık ve net yasa ihlali olduğunu herkes biliyor ve asla ciddi medya kuruluşları bu haberi yayınlamaz. Şöyle ki, Türkiye’deki yasalara göre, il ve ilçe milli eğitim müdürleri asla dernek işlerinde görev alamazlar. Mehmet Şerif Çelikkaya’nın Mehmet Ali Arslan’ın kurmuş olduğu “Osmanlı Teşkilatı’nın Şırnak il başkanı Salih Çetinkaya’nın babası olduğunu ve kendilerinin de Batman kökenli bir aileden geliyorlar.

Bir diğer “Cumhurbaşkanı yardımcısı” Bülent Özgül Gürcistan’da “Batum Gürcistan Türk İş adamları derneği” genel başkanı Ayhan Dikme ve teşkilat başkanı Yavuz Kahraman isimli iş adamıyla 18 Nisan 2022 tarihinde ilk gayri – resmi toplantısını gerçekleştirmiş ve kendilerinden sözde cumhuriyet için destek istemiş. Konuyla ilgili Bülent Özgül kendi facebook hesabında paylaşım yapmış. Daha öncesinde sözde cumhuriyette görev almış isminin çekilmesini istemeyen kaynağın söylediklerine bakılırsa, Bülent Özgül’ün sözkonusu kişilerle biraraya gelmesinin asıl nedeni onların açmak istedikleri “silah fabrikası” konusuymuş (!). Kaynağın söylediğine bakılırsa, Bülent Özgül sözde cumhuriyete verilecek destek karşılığında devlet kurulduktan sonra onlara bu konuyla ilgili gerekli desteğin sağlanacağı sözünü vermiş.

Sözde Cumhuriyetle bağlı araştırmalarımız zamanı bu kuruluşun başındaki kişinin “emri”yle “Cumhurbaşkanı yardımcısı” görevine atanan kişilerden birisi de emekli albay Ragıp Taygandır. Sosyal medyada sadece Twitter’de hesabı bulunan Ragıp Taygan daha önce Hatay’da garnizon komutanı olarak görev yapmış. (kaynak

 

Ragip Taygan onunla irtibat sağlayan çalışanımıza Hatay’da Rizvan Talıbov’un yanında olan kişilerin aracılığıyla bu olaya karıştığını söyledi. Büyük olasılıkla, bu kişi Rizvan Talıbov’un “Cumhurbaşkanlarından” olan Ahmet Erdoğan’ın aracılığıyla bu sözde kuruluşa katılmış. 

Milliyetci Hareket Partisi Hatay İl teşkilatında temsil olunan Ahmet Erdoğan Hatay’ın İskenderun ilçesinde 2008 yılından bu yana yayın yapan haftalık “Sancak” gazetesi genel yayın yönetmenidir.  

Bu kişiyle ilgili araştırmalar yürütülürken dikkatımizi onun facebook hesabındaki bir hesap çekti. 

Ani Tabaşyan isimli bu hesabı incelediğimiz zaman Ani Tabaşyan isimli kişinin İstanbul’da yaşadığını ve Hatay’daki Anadolu ve Hatay Ermeni Kiliseleri Sorumlu Din Görevlisi Avedis Tabaşyan’ın kızkardeşidir.

Ani Tabşyan’ın Facebook hesabındaki arkadaş listesinde toplam 5 kişi var ve bu 5 kişiden birisi de Rizvan Talıbov’un “yardımcısı” Ahmet Erdoğandır.

Araşdırma apararaq digər insanların kimliyi ilə maraqlananda bunlardan birinin Ankarada yaşayan və Gölbaşı Bələdiyyə idarəsində uzun müddət sədrin köməkçisi işləmiş, indi də həmin bələdiyyə ilə sıx əlaqələri olan Serdar Acar olduğunu gördük.

Sözde Cumhuriyetin Ankar’daki irtibat bürosunun açılış töreninde de bayrakların ve haritanın yanında büyük harflerle Gölbaşı Belediyesinin isminin yazılmış olmasının tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Görünen o ki, Ahmet Erdoğan Ani Tabaşyan aracılığıyla Serdar Acar’ın, o da Gölbaşı Belediyesinin onayı almış destek için.

Araştırmalarımız zamanı Gökçe Zengezur Türk Cumhuriyeti’nin Ankara irtibat bürosunun bulunduğu adreste – yani Beştepe Mah. Mertebe Sok. No:26/6 Yenimahalle/ANKARA adresinde "Asc Mekanik Yapı İnşaat A.Ş." şirketinin kayıtlı olduğunu netleştirdik. Bu şirket Türkiye merkezli bir kuruluştur. Merkez ofisi Ankara'dadır. Evcil Hayvan Bakımı (Veterinerlik hariç) Hizmetleri sektöründe faaliyet göstermektedir. Asc Mekanik Yapı İnşaat A.Ş. 17 Temmuz 2008 tarihinde kurulmuş olup şu anda 36 (2021) kişiyi istihdam etmektedir. Şirketin resmi web sayfasını incelerken şirket sahibinin Faruk Itrak olduğunu öğrendik. Gariptir ki, Rizvan Talıbov’un daha bir “emri”yle 11 Eylül tarihinden bu yana Faruk Itrak “cumhuriyetin” Dışişler Bakanı’nın sözcüsü olarak atanmış.(Kaynak

Faruk Itrak’ı araştırırke, bu kişinin Türkiye’nin Van şehrinde doğduğunu ve makine mühendisi olduğunu öğrendik. Elazığ Fırat Üniversitesi’nden mezun olan(kaynak) Itrak aynı zamanda SİMMAK inşaat şirketinde yönetim kurulu üyesiymiş. SİMMAK İnşaat şirketinin sahibiyse aynı zamanda CHP Van İpekyolu ilçe başkanı olan Hayrullah Irtaktır.

“Şerefiye mahallesi, İrfan Baştuğ sokak No:24 İpekyolu, Van Türkiye” adresine kayıtlı şirketin sahibiyle ilgili şunu söyleyebiliriz: Hayrullah Irtak Türkiye’nin Güneydoğusunda oldukça aktif olan, genel olarak Kuzey Irak’ta yalayan Ertuşi aşiretinin Şerefhan koluna bağlı bir işadamıdır. Birbirileriyle sıkı bağları olan bu kalabalık aşiret, PKK’ya ve teröre karşılar, ama son dönemlerde Şerefhan ailesinin reisi İskender Ertuş’un CHP’ye üye olmasıyla sosyal demokrat kimliğe bürünmüş durumda.

“Rudaw” Haber Ajansı’nın CHP lideri Kemal Kılıçtaroğluyla İskender Ertuş’un resmini “Kürdistan” başlığıyla vermesi bile bazı gerçekleri günyüzüne çıkarıyor.

İskender Ertuş’tan önce SİMMAK inşaatın sahibi Hayrullah Irtak CHP’den  milletvekili aday adayı olmuştu (kaynak)

Ayrıca, Gökçe Zengezur Cumhuriyeti Ankara irtibat bürosunda şirketi bulunan işadamı Van’da Faruk Irtak olarak değil, Faruk Şamiloğlu olarak olarak biliniyor. Van’ın Gürpınar ilçesinde Ziraat odasıu başkanı görevini yürüten Faruk Irtak ara sıra aklına gelince parantezde kendi resmi soyadını da yazıyor.

Her halde, Faruk Irtak’ın, aynı zamanda aşiretin diğer üyelerinin ‘‘Gökçe Zengezur Cumhuriyeti’’ni, onun "Cumhurbaşkanı yardımcısı" Mehmet Ali Arslan’ı ne diye destekledikleri araştırılacak olursa, karanlık huşusların bir çoğu aydınlığa kavuşacaktır. Aynı zamanda, Mehmet Ali Arslan’ın Temmuz’da Kuzey Irak’a yaptığı ziyaretle “irtibat ofisi konusu’ arasındaki bağ da bir ayrı muammadır. 

Görüldüğü üzere, bu sözde kuruluşun Türkiye ayağının bir kısmı radikal Islamcılardan, İran sempatizanlarından, Hizbullahcılardan, PKK yanlılarından, Ermenilerden, bir diğer kısmıysa olaylardan tamamen, tesadüfen bu olaylara karışmış insanlardan oluşmaktadır.

Biz medya olarak olayı sadece buraya kadar getirmesinhi bildik…